31 Aralık 2006
ANLATAMADIĞIM AŞK
Kapansın tüm ışıklar
Ay bile gizlensin bulutların ardına
Geceler boyu sürsün dargınlıklar
Bırak güneş doğsun
Dağılsın bulutlar gökyüzümden
Seni hatırlatsın bana her sabah
Sonra tekrar gece olsun
Bir ağırlık çöksün üzerine
Bir yorgunluk...
Derin bir uykuya dal
Güzel rüyalar gör o gece
Belki bana rastlarsın da
Rüyalarının birinde
Anlatamadığım aşkımı
Anlarsın böylece...
09.11.2003
Brky
Ekleyen
Berkay
;
20:13
2
Yorum
Kategori: Kendi Şiirlerim
MASALLARIN MASALI
Su başında durmuşuz
çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor
çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize
çınarla bana.
Su başında durmuşuz
çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor
çınarla ben, bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize
çınara, bana, bir de kediye.
Su başında durmuşuz
çınar, ben, kedi, bir de güneş.
Suda suretimiz çıkıyor
çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin.
Suyun şavkı vuruyor bize
çınara, bana, kediye, bir de güneşe.
Su başında durmuşuz
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor
çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.
Su başında durmuşuz.
Önce kedi gidecek
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gideceğim
kaybolacak suda suretim
Sonra çınar gidecek
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
güneş kalacak,
Sonra o da gidecek.
Su başında durmuşuz
Su serin
Çınar ulu
Ben şiir yazıyorum
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak
Çok şükür yaşıyoruz
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.
30 Aralık 2006
BİR GECE MASALI
Bir gece
Hiç tatmadığım bir duyguydu tattığım
Uzağımdaydı, gülüyordu
Baktım... baktı...
Ben yürüyordum
O arkamdan geliyordu.
Aynı gece tanıştık
Sihrine kapıldığım bir çift göz
Uçururken beni başka diyarlara
Sordum, olabilir mi?
Durdu... gülümsedi...
Anlatamayacağım bir duyguydu içimdeki
Yürüyorduk...
Başka bir zaman
Yine gece oldu
Her gece olduğu gibi...
Kulağımı tırmalayan bir çığlık
Ve puslu gören gözlerimle ben
Yıldızları seyrederken
Gecelerin adaletsizliğini düşünüyordum
O yoktu...
“Devam eden geceler, yıldızlar ve ben
Ve yine yoktun sen...”
07.07.2003
brky
Ekleyen
Berkay
;
00:18
4
Yorum
Kategori: Kendi Şiirlerim
29 Aralık 2006
AŞK ROMANI
Biten sadece bir aşk değil
Biten bir roman
Ayrılık
Bu romanın son sayfasında yazan
Yeni bir aşk başlar
Yeni bir roman yazılır
Seni de sevecek başka biri
Bulunur.
02.01.2004
Brky
Ekleyen
Berkay
;
23:37
3
Yorum
Kategori: Kendi Şiirlerim
Yokluğun...
Yokluğun;
terkedilmiş harap bir evin eskimiş tahta askılığında
unutulmuş bir şemsiye gibi...
Yokluğun;
artık yasayamayacagını anladıgı evden cıkan
aşık adamın ayakkabısının çıkardığı
yalnızlık senfonisi gibi...
Yokluğun;
ölümüne pişman olsa da asla affedilemeyecek olan bir
idam mahkumunun infaz günü gibi...
Yokluğun;
sebepsiz yere kopan fırtınadan en çok hasarı gören
çaresiz insanoğlu benliği gibi
Manolya Turabik
Berkay;
Teşekkürler Manolya;)
27 Aralık 2006
Aşkı Önemsiyorum
Uçurtması elinden alınmış çocuk gibiyim. Bilirsin uçurtmalar çocuklar ne kadar önemlidir. Hani çocukken alış-verişe giderdik annelerimizle. Ayakkabı alınacaktır. Gezersin, bakarsın; fakat bir türlü aradığını bulamazsın. Sorarlar "Nasıl bir ayakkabı istiyorsun?" diye. Verecek bir cevap bulamazsın. Anlatmaya kalksan anlamazlar ya da tarif edecek kelime gelmez aklına. Ve derler ki "Ne aradığını bilmiyor." Çok kızarsın içinden sinirlenirsin, gözlerin dolar, sonra sakinleşirsin güler geçersin. Aramaya devam edersin. Dolanırsın dolanırsın bulamazsın. Yorulursun, bitkin düşersin artık onu bulamayacağını düşünmeye başlarsın, tam umudunu kesmek üzereyken onu görürsün "İşte bu!" dersin. Giyersin, denersin tam sana göredir. Ama her zaman ki gibi önüne gene bir engel çıkar: Fiyatı. Neden bu kadar pahalıdır? Çünkü işçilik iyidir. Ve eğer o ayakkabıyı almak istiyorsan biraz beklemen gerektiği söylenir. Beklemeye başlarsın. Sürekli o ayakkabıyı düşünürsün, hayaller kurarsın. Tüm dünyan o ayakkabıya kilitlenmiştir. Günler geçmek bilmez. O gün hiç gelmeyecek zannedersin. Sonra o gün gelir, ayakkabını almaya gidersiniz annenle. Yollar bir türlü bitmek bilmez, uzadıkça uzar. Sonra büyük bir mutluluk ve heyecanla içeriye girersin, fakat ayakkabın satılmıştır. O artık senin değil başkasının ayakkabısıdır. Dünyan kararır, hayallerini senden çalmışlardır. O anda yaşadığın hayal kırıklığı hiçbir şeye benzemez. Çocuk kalbin nasıl da büyük bir yara almıştır. Acı çekersin, canının yandığını hissedersin, bütün vücudunu ateş sarar, alev alıp yanacağını düşünürsün, sonra gözlerin dolar ve o gözyaşlarıyla içindeki alevi söndürebileceğine inanırsın.
İşte bende bunları yaşıyorum. Hayatım boyunca seni bekliyorum,hayatıma kimseyi sokmuyorum, çünkü aşkı önemsiyorum. İlk sevgilim özel olmalı diyorum, ayrıldığım zaman en ufak bir pişmanlık duymayayım diyorum ve seni bekliyorum... Nafile yere!
Ayakkabını başka biri aldığında paraya söver sayarsın. Öfkeni, hayal kırıklığını paradan çıkarırsın. Daha doğrusu çıktığını sanarsın. Peki ben şimdi kime ne diyebilirim? İçime atıyorum tüm duygularımı. Günün birinde seninle basit bir konu yüzünden kavga edersem sakın şaşırma. Gerçi bu çok küçük bir ihtimal, ama...
Senin yanında olup da sevdiğin sevgilin olamamak... İşte bu yüzden sana öfkeleneceğim, kızacağım ve seni çok özleyeceğim. Belki başka bir gün, başka bir yerde, başka bir zamanda demek isterdim, ama başka bir yer, zaman olmayacak. Çünkü biliyorum ki bu dünyadan başka yaşayabileceğimiz bir dünya yok. Gösterdiğimiz bunca çaba, emek, döktüğümüz kan, yitirdiğimiz can bunun için ya bu dünya için yaşanabilir bir dünya için...
Söylenebilecek o kadar söz varken ben artık hiçbir söz söylemiyorum. Susuyorum, susuyorum, susuyorum... Nedenini bilmeyerek susuyorum. Sonra gökyüzüne bakıyorum, güzeller güzeliyle konuşuyorum. Onunla konuşmak iyi geliyor bana. Sonra yatağıma uzanıyorum, gözlerimi kapatıyorum ve seni düşünüyorum. Rüyamda o güzelim ayakkabının önünde durmuş bekliyorum. Uyanıyorum, ayakkabıyı aldığımı hayal ediyorum. Ve boş bir umutla seni bekliyorum.
Öykü Ağtaş
Berkay:
Teşekkür ederim Öykü!;)